din ve bilim ilişkisi

Din ve bilim arasındaki ilişki Antik Yunan zamanından beri tartışılan bir konudur. Son yıllarda bu konu hakkında filozoflar, düşünürler, ilahiyat profesörleri ve bilim adamları birçok görüş ileri sunmuştur fakat bu görüşler genellikle bu olaya tek bir açıdan bakmaktadır. Bunun sorunun kaynağı çalışmaları yapan insanların olaya sadece kendi çerçevelerinden bakmasıdır, örneğin bir bilim adamı kendi görüşünü kanıtlamaya çalışırken sadece somut kanıtlara bakarken, bir din bilimci daha çok ruhani ve felsefi yönden bakmaktadır eldeki konuya. Din ve bilimin aslında asıl amacı aynıdır ve bu amaç insanoğluna evrenle ilgili bilgi vermek ve bu konudaki bilgi açlıklarını gidermektir fakat bu yolda din ve bilim tamamen farklı yöntemler kullanır. Din daha çok inanç gücünden faydalanırken, bilim ise daha çok mantık ve somut kanıtları kullanır. Fakat din aslında bilimin gelişmesinde büyük bir rol oynamıştır, karanlık çağlarda ki Katolik din adamlarının dini kısıtlamasına karşın, bilimsel devrimden(1543) önce yapılan bilimsel çalışmaların büyük bir çoğunluğu İslam dinine mensup olan bilginler tarafından tetiklenmiştir. Sonra Rönesans çağı başlamıştır ve Katolik kilisesinin skolâstik düşüncesi altından çıkan halk bilime daha sıkı sarılmış ve Hıristiyan âlemi de bilimi benimsemiştir. Aynı zamanda Hinduizm ve Budizm gibi dinlerde dinleri içinde mantık, deneyselliği ve kanıt aramayı benimseyip tam olmasa da insanlığa evrenle ilgili ışık tuttuklarını söylemişlerdir.

Bilim ile en çok zıtlaşan din Hıristiyanlıktır. Bunun ana nedeni Hıristiyanların ekstremist kesiminden kaynaklanmaktadır. Hıristiyanların bu kesimi tekvin(yaradılış) kitabına inanır ve bilimsel unsurları tamamen bir kenara koyarlar. Yaradılışı savunan Hıristiyanlar dünyanın 7000 yaşında...

... middle of paper ...

...ibi sözleriyle de bilimin İslam içindeki önemin, göstermiştir. Modern bilimsel yöntemlerin çoğu Müslüman bilim adamları tarafından bulunmuştur. Bunun nedeni karanlık çağda Hıristiyanlar dini bir kenara iterken Müslüman bilim adamlarının dine daha da yönelmesi ve tarih, matematik ve astronomi alanlarında çok fazla çalışmaya imza atmalarıdır. Fakat Rönesans’ın ortaya çıkışıyla Avrupa’ da bilim yeniden gelişmeye başlamıştır ve bunun üzerine Avrupalı bilim adamları kendilerine özgü bir filozofiyle bilime yaklaşmaya ve dinden ayırmaya başlamışlardır. Müslüman bilim adamları bu görüşlerin çoğunu benimsememişlerdir ve karşı çıkmışlardır. Çünkü İslam’ da din ve bilim birlik içinde Allah’ a ışık tutma yolunda çalışmaktadır. Bu da Müslüman bilim adamlarını dinden uzaklaştırmıştır fakat genel olarak bakıldığında İslam dini bilimi kabul etmekle kalmaz aynı zaman da teşvik eder.